25 Aralık 2017 Pazartesi

Eylül

Eylül’de gizlenir hüzün derler. 
Ayrılıklar da Eylül’e mi saklardı kendini ? 
Bak bitti o meşhur Eylül bile.  
Kalanları sayalım mı ? 
Şayet bende ben kalmadım ama,
Sende benden var mıdır kalan ?
Bir duman kalmış sigaramda,
Bir içimlik rakı bakıyor, bardağında. 
Beraber sarhoş olup beraber ayılacaktık. 
Birbirimizin saç teline bile bayılacaktık,
Gözlerimize hayran kalacak,
Gülüşlerimize ömürlerimizi adayacaktık. 
En acı şarkıları beraber söylecektik bardaklar elimizdeyken. 
Güle güle ölecektik hesapta,
Sen güle güle gitmeyi tercih ettin,
Seçtiğin şarkının yarısı dilimizdeyken. 
Kalan yarısı sahillerde. 
Nasılda sallanırdı küpelerin, sahildeki sıcak kumlar dizlerimizdeyken. 
Aşk güzel derlerdi, yalnız dizilerimizdeyken. 
Sen,
O son dumanımda ciğerlerime doldurduğum kadarsın, 
Bir içimlik kalan rakımdasın,
Kalan yarımdasın. 
Sen,
Yarım bıraktığın, dilime doladığın şarkıdasın. 
Gözlerime bıraktığın gülüşlerin hesabındasın. 
Gidişlerin cefasında
Dalgalarımın kıyısındasın.
Gökyüzünü öğrendiğim yaşta,
Gökte yüzünü aradığım telaştasın.
Ben mi ? 
Ben gözünden akan yaşta olacağım. 
Eylül’ün hatrına, gönlünün en güzel yaşı,
En çocuksu yanı kalacağım. 
Yanıbaşından yine de ayrılmayacağım. 
Burak Karaçam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder